Sana gönül verdim ben seni sevdim,
Senle olmak için hayaller kurdum.
Ben sana kalbimin tahtını verdim.
Orada ebedi otursan yeter.
Gözlerime öyle derin bakışın,
Öyle tatlı sıcacık bir gülüşün.
Yanağıma bir öpücük koyuşun,
Yüreğşmde fırtınalar koparmaya yeter.
Gözlerden uzakta senle buluşsak,
El ele tutuşup öyle dolaşsak.
Dillerimiz sussa gözle konuşsak,
Sözlere gerek yok bakışın yeter.
Bir telefon etsen bana gel desen,
Bir demet gül alıp kapını çalsam.
İçeri alıp da hoş geldin desen,
Sarılıp boynuma bir öpsen yeter.
Başını yavaşca omuzuma koysan,
İpek saçlarını okşasam sevsem.
Seni bağrıma basıp sarılsam,
Huzur bulup mutlu olmaya yeter.
Sıcacık ellerini elime alsam,
Gözlerine bakıp sevgilim desem.
Seni seviyorum diye söylesem,
Bende seni desen o bana yeter.
Diz dize otursak şöyle seninle,
Bir bade doldurup versen elinle.
Kollarımı dolayıpda beline,
Bir kere sarılsam o bana yeter.
Bu gece gitme bende kal desen,
Mum yakıp gülleri masaya koysan.
Elinden içipde zil zurna olsam,
Felekten bir gece geçirsek yeter.
Bu gece kapının zilini söksem,
Çalmasa telefon fişini söksem.
Başımı göğsüne koyupda yatsam,
Uğrunda bir ömür vermeye yeter.
Muharrem Alkan
Senle olmak için hayaller kurdum.
Ben sana kalbimin tahtını verdim.
Orada ebedi otursan yeter.
Gözlerime öyle derin bakışın,
Öyle tatlı sıcacık bir gülüşün.
Yanağıma bir öpücük koyuşun,
Yüreğşmde fırtınalar koparmaya yeter.
Gözlerden uzakta senle buluşsak,
El ele tutuşup öyle dolaşsak.
Dillerimiz sussa gözle konuşsak,
Sözlere gerek yok bakışın yeter.
Bir telefon etsen bana gel desen,
Bir demet gül alıp kapını çalsam.
İçeri alıp da hoş geldin desen,
Sarılıp boynuma bir öpsen yeter.
Başını yavaşca omuzuma koysan,
İpek saçlarını okşasam sevsem.
Seni bağrıma basıp sarılsam,
Huzur bulup mutlu olmaya yeter.
Sıcacık ellerini elime alsam,
Gözlerine bakıp sevgilim desem.
Seni seviyorum diye söylesem,
Bende seni desen o bana yeter.
Diz dize otursak şöyle seninle,
Bir bade doldurup versen elinle.
Kollarımı dolayıpda beline,
Bir kere sarılsam o bana yeter.
Bu gece gitme bende kal desen,
Mum yakıp gülleri masaya koysan.
Elinden içipde zil zurna olsam,
Felekten bir gece geçirsek yeter.
Bu gece kapının zilini söksem,
Çalmasa telefon fişini söksem.
Başımı göğsüne koyupda yatsam,
Uğrunda bir ömür vermeye yeter.
Muharrem Alkan