30 Aralık 2008 Salı

ECEL GİBİ

Sen benim kıblemdin mihrabımdın,
Öylesine kutsaldı ki kalbimdeki yerin,
Seni sevmek ibadetti benim için,
Sana bağlanmıştım tapar gibi.

Seni diledim tanrıdan dualarımda,
Pembe hayallerim düşlerim sendin.
Ben seni kalbime dokudum nakış nakış,
Her ilmeğine bin düğüm atar gibi.

Ben seni işte böyle sevdim,
Ben seni kalbimin tahtına koydum.
Hiç değer vermedin duygularıma,
Çiğneyip geçtin bir mabedi yıkar gibi.

Ben senin sevgini kalbime ektim,
Kök salmıştın bedenime ruhuma,
Koparıp attın hayat bağımı,
Bir elin parmağından tırnağını söker gibi.

Temelinden yıktın hayallerim
Bir enkazı beşer'e döndürdün.
Bende ben koymadın tarumar ettin,
Ruhumun suruna üfler gibi.

Paramparça darmadağınım şimdi,
Bir girdapda savrulurum meçhule,
Bütün azalarım iflas etti,
Bir sağır ,bir dilsiz ,bir kör gibi.

Kökünden kırılmış bir dal gibiyim,
Yeşerecek umudum kalmadı.
Öyle yanıp kavrulduki bu yürek,
Kupkuru bir sahra bir çöl gibi,

Beni ne hallere koydun gelde gör?
Böylesi yaşamak ölümden de zor.
Dayanacak gücüm bitti ne olur,
Gel de emaneti al ecel gibi.

24 Aralık 2008 Çarşamba

NE FAYDA

Laf anlamaz söz dinlemez gönlüme,
Umut ektim hüzün bitti ne fayda.
Kahbe felek hiç gülmedi yüzüme,
Ah ederek ömür bitti ne fayda.

Kader her seferde böynumu büktü,
Ellere hep dolu bize boş çıktı.
Gönül verdiklerim hayırsız çıktı,
Vefalı yar bulamadım ne fayda.

Ne umutlar ne emekler yok ettim,
Hayal kura kura ömür tükettim.
Yalvardım tanrıya dualar ettim,
Dualarım kabul olmaz ne fayda.

Şu yalan dünyada bir gün görmedim,
Çile çektim zevki safa sürmedim,
Kader birgün güler diye bekledim,
Saçlarıma aklar düştü ne fayda.

Deli gönül oyalandı boş yere,
Kahrım  yara değil  kahbe feleğe.
Beni hasret koydu bir gün gülmeye,
Şad olup da gülemedim ne fayda.

Felek alacağın kaldı mı benden?
Kara bahtım hiç gülmedi  ezelden,
Ömrümün baharı geçti tez elden,
Yaz görmeden hazan oldu ne fayda.

Hayat bizi harcadı da tüketti.
Kahbe felek çemberin de dağıttı.
Tuttuğum dalları kırdı yok etti.
Eyvah ömrüm boşa geçti ne fayda.
    Muharrem ALKAN

ZOR GELDİ

Yarin bahçesinden gül alıp geçtim.
Sevda pınarından eğildim içtim.
Aşkın ocağında  kavruldum piştim.
Ateşim küllendi kor kaldı bana.

Ne sevdalar geldi geçti başımdan,
Ne esmerden vefa ne sarışından,
Hep zarar eyledim gönül işinden,
Bir tek hatıralar kâr kaldı bana.

Bütün arzularım yarıda kaldı.
Umutlarım hayallerim yıkıldı.
Sanki bütün şehir üstüme geldi.
Koskoca Ankara dar geldi bana.

Kâh-i tutsak oldum yeşil gözlere,
Kanıverdim üç beş tatlı sözlere,
Bir ömürü harcadım da boş yere,
Şimdi unutulmak zor geldi bana.
    MUHARREM ALKAN

23 Aralık 2008 Salı

GÖNÜL YARASI

Gönül verdim vefasızın birine,
Ateş koydu göğsümün sol yanına.
Senelerce yandım bir aşk uğruna,
Göz göz oldu bende gönül yarası.

Vurdu gitti insafsızın birisi,
Yaram derin hiç dinmiyor acısı.
Ne hançer yarası ne kurşun yarası,
Bu bende ki yara gönül yarası.

Aşk acısı gözden yaşlar dökermiş,
Kara sevda derin yara açarmış.
Her tür yara iyi olur geçermiş,
Şifa bulmaz imiş gönül yarası.

Ben gönül yaramı közle dağladım,
Daldım aşkın deryasını boyladım.
Sevda değil bir vurguna uğradım..
İflah olmaz imiş gonül yarası

Zaman her yaranın ilacı derler,
Bir merhem olmadı geçen seneler.
Unutmama kafi gelmedi yıllar,
Kapanmaz bende ki gönül yarası.